top of page
Yürüyüş İnsanlar

?

Güncelleme tarihi: 11 Eki

ree

Senin yokluğunda, 

nefsin aynasında silindi suretlerim.

Aldatıldım. 

Kimi zaman şaraplar eskittim, 

kimi zaman bir nefeste sustum, 

kimi zaman bir ilahı reddettim

kaç Tanrı öldürdüm

ve yine sana anlatmak istedim.


Sen gideli kaç mısra değişti, 

Hangi Eda geldi peşinden, 

dizelerim başka bir lisanla konuşur oldu, 

kıyamete eren küfürler sarfettim bazen, 

hakikatin esiri oldum, 

gün batımlarında doğum sancısı çektim.


Bir güvercinin kanadı, bir Emre’nin yüreğiyle kırıldı,

dördüncü kız çocuğu yarasının etrafında büyüyen bir çocuk gibi,

hüzünle dokudu hayatı. 


Bir yıldız vardı hani

hayatına bütün çıplaklığıyla tanık olduğun, 

bir fanus altında gözettiğin

işte o ışığını yitirdi, 

belki de vuslatı bekledi bir yalanda.

Bir tek senden ummazken, 

Nasıl senden vuruldu? 


Dumanı üstünde bir sigaranın kokusuna saklanıp, "neden bu dünya yaşanılamaz?" diye,

yalnız seninle kavga etmek istiyorum.

Nasıl bir sevgi,

Nasıl bir başkaldırı ve teslimiyet bu?

Öyle çok seviyorum ki seni, 

sensizliğin adabını bile gelip sana sormak istiyorum.


Ne zaman yüzümü sana dönsem, 

içimi varoluşuyla ısıtan bir Emre, 

güzeller güzeli bir Dördüncü , 

sevdiğim bir Sabır çıkıyor karşıma , 

ve hepsi senden uzak tutmakla yükümlü beni.

Ben ise sevdiğim her şeyin olduğu bu yerin ortasında üstü örtülü bir toprakla vâr olamıyorum.

Duymadığını bile bile hâlâ haykırıyorum "bitmedi" diye. 


Eve dönmek isterken, 

kendime sakladığım mezar taşını neden alıkoydun benden? 

Ölünce nasıl seveceğim seni? 

Hani bana öğretmiştin her şeyi, 

yavru bir aslan gibi hayatta kalmayı. 

Şimdilerde yaralı aslan büyüdü,

ölmek üzere.

Sen neredesin?

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


Yürüyüş İnsanlar

Bu acı döngüsünden nasıl çıkacagız?

Bizimle iletişime geç

Mail listemize katılın. Yeni içeriklerden haberdar olun.

Abone olduğunuz İÇİN TESEKKÜR EDERİZ

© 2035 by Phil Steer . Powered and secured by Wix

bottom of page